19 Eylül 2011 Pazartesi

Ali'nin Uyku Sorunsalı



Okurcum, bizim velet 6 aylık oldu. Bir adamın kolları frankfurter sosis, bacakları macar salam kıvamında olur mu yaw. Tam ısırmalık oldu.

İlk emek adımlarını attı Ali geçende. Bir insan 30 cm ilerledi diye bu kadar sevinen bir insan topluluğu gördüm yani :) kameraya çekmeler, bağrışlar, çağrışlar... Ulan bilseydim emeklemezdim demiştir kesin.

Asıl konumuz okur, Ali'nin uyku sorunsalı. Adam 6 aylığa yaklaşınca birşeyler oldu, uyumamaya, daha doğrusu uyuyamamaya başladı. Biz de eşimle düşündük taşındık ve Ali'ye uyku eğitimi vermeye karar verdik. Hani şu yatağa koyulup ağlatılanlardan.

İlk gece veledi yatağa koyduk ve hızla olay yerinden uzaklaştık. Birkaç dakika sonra var gücü ile ağlamaya başladı. Biz geril geril geril... Arada bir eşim yanına gidiyor, pışpışlıyor, yanındayız seni terketmedik, bize güvenebilirsin dostum hesaaabı.

Döndüğünde soruyorum nasıl diye; Adeta derin bir çaresizlik denizinin azgın dalgalarında su üstünde kalmaya çalışırken uzaklardan çaresizce Anne! Annecim diye seslenir gibiydi diyor :) Duygusalite had safhada! Gözler sulanmış filan..

Ali'nin ağlamalarının tercümesi; laayynn, nerdesiniz laaynn, uyuyamıyorum ooolum, meme verin laayyn. Kitapsızlar, 6 ayda cozurttunuz laaayynn. Bi yürüyim ben, fitil fitil getirecem bunları burnunuzdan.

Neyse okurcum yarım saat kadar ağladı Ali, sonra söylene söylene uyudu. Babaaa, burnuna parmağımı sokmazsam babaa. Püskül, kuyruğunu çekerek 30 cm uzatcam laayynn, aneeyyyzzz, ZzZzZz....

Mekanı bir huzur kapladı. TV'ler izlendi, sohbetler edildi ve yatıldı. Birkaç gece böyle idare ettik. Artık 4üncü gece sabah 3,5 herif yeri göğü inletip susmadan 35 dakika ağlayınca biz de tarihe Bebeğine uyku eğitimi vermeye çalışıp başarısız olmuş diğer bir Türk ailesi olarak geçmeye hak kazandık. Ben baktım 13 milyon 658 bin 703üncüymüşüz.

Avrupalılar nasıl yapıyo lan? Ruhsuz olm bunlar, tabi lan insan değil bunlar. Bebek ağlatılır mı lan, bebek ağlarsa pışpışlanır, pohpohlanır, zıplatılır, hoplatılır, meme verilir, büyüdüğünde sırtına ter bezi konulur, zorla yemek yedirilir, kitap okutulur. Hiç kendi kendine yapmasına fırsat verilir mi bunları çocuğun! Milletcene manyağız lan biz.

P.S. : Gecelerdir gözlerimin önünde hafif geriye kaykılık omzunda dünyanın en gürültülü 9,5 kg lik nesnesini poposuna 1 saniye aralıklarla tokatlayıp pışpış diyerek yürüme rekoru kırılıyor lan. Bu analarda ne güç var olm. İman gücü! Babaanne 45 yaş üstü, eşim 30 yaş kategorisinde rekor üstüne rekor kırıyor, ben de antrenör koca, Süreyya Ayhan hesaaabı ;)

Hepinizi öpüyom, Ali'nin yine bir sorunsalı var, söylenmeye başladı, uykum kaçınca size yaziim dedim. Ozan Kelle Kalamış'tan bildirdi..

4 Eylül 2011 Pazar

Ali'nin Bayram Ziyareti (Tam Sayfa - Kuşe Kağıda Resimli Anlatım)


Okurcum, özledim seni yaw. Bu bayram tatilinde Ali'yi memleketim Samsun'a götürdüm. Ordan da dedem, ananem ve anne tarafından diğer akrabalarımın olduğu Ordu - Fatsa'ya gittik el öpmeye. Detayları sonra anlatacağım.

Döner ve pide yemekten 2 kilo aldım okurcum. Memlekete gidince canavarlaşıyorum bunu anladım. Size bayramda yaşadığım birkaç ilginç olaydan bahsetmek istiyorum :)

NURİ BİLGE CEYLAN

Okurcum fark ettim ki bizim veledin tıçma ve işeme seansı Nuri Bilge Ceylan film sahnesi gibi, şöyle ki;

15 sn. sessizlikten sonra Ali'nin altını hava alması için açık bırakmış anne yerlerin kaka olmasından korktuğu için tedirgin bir şekilde sorar,

Ali ? ...

Tekrar 15 sn. sessizlik

Ali oğlum sana diyorum?...

30 sn. sessizlik

Ali iyi misin?..

Ve Ali'den çarpıcı cevap "BÖDÖFTTHHrrsss" (cıvık tıçma efekti:)

Dış Ses (Baba): Tıçtı Ali bez getir, çok yapıştı tez getir!

Artık bizde fırtınadan önceki sessizlikliklerin kod adı Nuri Bilge Ceylan:)

PAZARLAMACI


Okurcum bayram ziyaretleri sırasında eskilerden bir akrabayı gördüm, ne kadar büyüdüğümü söyleyip ne iş yaptığımı sordu, ben de falan holdingte pazarlama müdürü olduğumu havalı havalı anlatmaya çalışırkene adam şöyle dedi; Olsun oğlum iş iştir, mutlaka çalışmak gerek. :)

Acaba Anadolu'nun herhangi biryerinde Pazarlamacıları ansiklopedi satıcısı sanmayan kabileler yaşıyor mudur? Pazarlamacı olarak ne iş yaptığımı halkıma anlatamıyorum arkadaş :)

ÇİM ADAM

Tamam bizim ailenin tüm erkeklerinin saçları dik ama oğlumun da saçlarının diken gibi olduğunu bu tatilde anladım (bkz. alttaki resim:). Dışarıda bir mekana yemeğe gittik, ben Ali'yi kucağımda gezdiriyorum arkalardan bir anne çocuğuna Ali'yi işaret etti; aaa oğlum bak çim adam bebek :)


Okurcum, bayram tatilimizi yapıp 358 kg toplam bagaj istihap haddimizle İstanbul'a döndük.
Yükümüzün ağır olduğunu, bu sefer yemek getirmemesini rica ettiğim canım annemin 10 kg börek getirdiğinin ortaya çıkıp, oğlum ne yapayım yarısını aldım işte diyerek beni dumurlara sevk etmesiyle de yolculuğumuz ayrı bir tat kazandı.

Şimdi sizi Ali'min benim bebekliğimin, çocukluğumun geçtiği Ordu - Fatsa, Taşlıca Köyü ziyaretinin enfes fotoları ile başbaşa bırakıyorum. Aralarda açıklamalarımla araya girerim :)

Bu benim şişko dayım, bize yaptığı gibi Ali'yi de göbeğinde oturtuyor:)

Burası bizim köy evimiz. Arkamdaki teyzem.
Erzakların saklandığı Serenti denilen bir çeşit kiler. Karadeniz'de yaygındır.
Muazzam yemekler! Keşkek yer misin okurcumm.
İşte 80 küsür yaşındaki dedem. Onun da adı Ali.
Okurcum bu resimde tam 3 jenerasyon bir arada.
:)

Hakiki yeşil budur okurcum, yeşilin her tonu mevcuttur Karadeniz'de, her yer fındık bahçesi.
Doğa üstü güçleri olan cefakar Karadeniz kadını, yengem:)

BİTTİ! Bir sonraki macerada buluşmak üzere okur.